Kremalı mantarlı tavuk imtihanı

22 Şubat 2009 Pazar

Kendini seven biri değilimdir. Bu ne zaman oldu, ben ne zaman kendime bu kadar yüklenmeye başladım bilmiyorum ama kilo almamla ilgisi olduğuna eminim.(Zayıflamak istememin yedi milyon sebebinden biri daha! Kendimi sevebilmeyi istiyorum.)

Ama bu halime rağmen, şu hayatta üç şeyi çok iyi yaptığıma inanıyorum.
Biri, yazı yazmak.
Diğeri, ağda yapmak.
Sonuncusu da kremalı mantarlı tavuk pişirmek.

Evet, birbirinden bu kadar alakasız olan üç hususta iyi olduğumu düşünüyorum ben. Ve dün gece, kayınbiraderim ve kız arkadaşının bize gelmesinden ötürü hazırladığım ziyafet sofrasında, bu kremalı mantarlı tavuk yüzünden ecel terleri döktüm ben!
Üç gündür süren bu gaza gelmiş ruh halimin, rejim konusunda atlattığı ilk sınavdı bu!
Mercimek çorbası, kremalı mantarlı tavuk, pilav, zeytinyağlı barbunya, cakcuka, patates salatası ve havuç salatası ile bezeli soframda; ağzıma çorba ve barbunyadan başka şey koy-ma-dım!
Gurur duyuyorum kendimle.

Süper olduğu yönünde iltifatlar alan tavuğumla bakıştık durduk tüm gece, ama pişirirken bile tadına bakmamıştım, sofrada da tatmadım!

Bu sabah spora da gittim ama pazar sabahı olduğu için bir sürü erkek vardı.Pek rahat edemedim onların yanında.40 dakika yürüdüm,çıktım hemen..
Ben yürüdükçe lömbür lömbür sallanan yağlarım, kıpkırmızı suratım ve terden ıslanmış eşofmanım tiksinç bir görüntü gerçekten.Ücra bir köşede spor yapmalıyım ve kimseler görmemeli beni!

Neyse, bir kere giriştik bu işe. Yürüyüş bandını Taksim'in göbeğine de koysalar, gene yürüyeceğim, gene yürüyeceğim!

0 yorum: